18 Ağustos 2009 Salı

Anne olduğum an

Oğlum anne olmak bir tuhaf his. Her geçen gün olgunlaşan ve gelişen bir ilişki bizimkisi. Bu ilişkinin dönüm noktalarından biri 1 Ağustos günü yaşandı. O gün ilk kez "gel gel" yaptığımda boynuma atıldın ve benden kimselere gitmedin. O gün ilk kez bu kadar çok ve derinden annen olduğumu hissettim. Annen olduğum için ağladım gece boyunca, sen beni tanıdığın için artık ve tercih ettiğin için. Sevincimden "gel gel turnuvaları" düzenledim. Hiçbir yarışta kazandığım için bu kadar sevinmedim.

Halam tamamen iyileştiğimi öğrendiğinde "Caney sen şu an burada olsan bu müjdeyi verdiğin için sana ne verirdim biliyor musun?" demişti; "canımı verirdim, canımı". Ben de o anki hislerimi böyle anlatabilirim sana. Senin annen olduğum o an için "canımı verirdim, canımı"

Artık eve her geldiğimde önce "gel oğlum" diyorum sana, sonra Müzi çağırdığında ve sen gitmeyip benim boynuma saklandığında "Aferin" deyip öpücüklere boğuyorum seni. Bir annenin mazur görülebilecek bencilce hisleriyle.

Ve sen bu aralar öyle güzel öyle derinden gülüp bakıyorsun ki mutluluktan elim ayağıma dolanıyor. Bana kendimi her gün her gün çok şanslı hissettiriyorsun. Saat altı civarında kalbime minik minik oklar saplıyorsun. "Birazdan eve gidip oğluma sarılacağım heyecanının" okları.

Ve işlere ara verip senin fotoğrafına baktığım o an edebiyatın ta kendisini yaşatıyorsun bana; çünkü yalan değil çocuk her şeyiyle gerçek. İçimden bir nehir akıyor gibi oluyor... Sana doğru...