14 Ocak 2009 Çarşamba

Su

Su Fırat'tır
Fırat ise su
Su yaşamsaldır
Su yaşatandır

8 Ocak 2009 Perşembe

Bayramımız Olsun Bugün!


8 Ocak 2009, saat 16:15...

Fırat Özken dünyaya geldi.

O kadar mutluyuz ki...

7 Ocak 2009 Çarşamba

Hazırlıklar tamam

Doğum çantamı hazırlayıp hazırlamadığımı soranlara gülüyoruz babanla. Çünkü çantamı neredeyse yedinci ayın başında hazırlamıştım bile. Ki bu tarihlerde buhar makineni bile almıştık. Yalnız bu çantanın gelişimi durmadı. En temel şeyleri çoktan koymuş olmama rağmen bir türlü kapanmıyor fermuarı çantanın. Habire bir şeyler ekliyorum. En sonunda geçen gün fotoğraf makinesini de koydum, şimdi gözümü bilgisayara diktim. Abinden aşırıp onu da koydum mu içim rahatlayacak. Tam teşekküllü bir hastane çantasıyla bekliyorum seni...

Hazırlıklarımızdan biri de bebek şekerleriydi. Marjinal tatlı bir jest yaptı ve senin için minik güzel çubuklarda şekerler gönderdi. Sadece onlar mı; kapı süsleri, resim çerçevesi. Seninle yaşamımıza giren, mavi ve tatlı şeyler... Fazladan gelen çubuklar için dün de abinle (abinin nüfusunu kullanarak) pastaneden yeni badem şekerleri aldık ve akşama kadar onları jelatinleyip kurdaleledik. Pek güzel oldu her şey... Asuman teyzeye bizi düşündüğü için ve diğer teyzelere bu güzellikleri hazırladıkları için teşekkür edelim bu vesileyle...

Bugün son olarak senin için birkaç parça daha şey alıp hazırlanma defterini sanırım kapatacağım. Alışveriş listemde; bir uyku tulumu, bir iki parça kalınca pantalon ve minik minik atlet tarzı bodyler var. Bir de belki minik şirin bir ayakkabı. Senin için alışveriş yapmak benim için de kredi kartımızın bağlı bulunduğu banka için de büyük keyif...

Sözün özü Fırat Bey, hazırlıklar tamam. Baban da ben de iyileştik. Çantamızı kapıya yakın yere koyduk. İhtiyaçlarını çoktan tamamladık. Herman'ın vereceği tarihi beklemek zorunda değilsin, istediğin zaman çık gel. 

İki büyük yuvarlak

Doktora her gittiğimizde iki yuvarlak görüyoruz. Bunlardan biri kafan diğeri göbeğin... Her seferinde bir umut başka bir şeyler de seçebiliriz diye baksak da nafile. İki yuvarlağın ölçümü yapılıyor ve tamamdır. Son yuvarlak ölçümlerine göre 3945 gramsın. Prensip sahibi doktorumuz sen tam 4000 gram olmadan gün vermemeye kararlı. Bu yüzden cuma günü için tekrar çağırdı ve artık doğum gününü de o gün kararlaştıracağımızı söyledi. 

Doğumgünün hala evde bir tartışma konusu. Ben cumartesi günü için Herman'ı ikna etmek istesem de baban bir sonraki cumartesi gününe bırakmak konusunda çok ısrarlı. Sen bir saat bile daha fazla kalsan karnımda baban bunu kar sayıyor. Zübeyde halan ise konuya farklı bir açıdan yaklaşıyor ve 13'ünün uğursuz olduğunu ya bir gün önce ya bir gün sonra doğumun olması için ısrar ediyor.

Neyse ki dananın çokça çekilen kuyruğu iki gün sonra kopacak. Şimdilik görünen o ki en geç salı günü kollarımızdasın. O iki koca yuvarlakla tanışacağımız güne kadar uyumayı isterdim.

3 Ocak 2009 Cumartesi

O yanımdayken

Babanla birlikteyken korkmama hallerimden ikisini hatırladım şimdi sana yazınca. Birkaç sene önce çok kar yağmıştı ve neredeyse İstanbul'un her parkı, yokuşlu her sokağı kayak merkezine dönmüştü. Tuncay, Barış Dayın buldukları yokuşlarda kayıp eğleniyorlardı. Bense çok istememe rağmen bir türlü cesaret edemiyor, sadece gıptayla onları izliyordum. Birkaç gün sonra babanla buluştuk ve parka gittik. Çok dik bir yokuştan aşağı kaymaya karar verdi baban ve Barış Dayın. Baban çabucak bir leğen parçası buldu ve "hadi" dedi bana. Bir an bile düşünmeden geçtim arkasına. Baban yanımdaydı ya...

Sonra bir başka gün... Muko dedeni bir hastaneden diğerine naklediyorduk. Ambulansın önünde babanın yanında oturuyordum. Ambulans o kadar hızlı gidiyordu ki tamam dedim kesin başımıza bir iş gelecek. Sonra babanın elini tuttum ve ne olacaksa olabilir diye geçirdim içimden. O yanımdaydı. Tuhaf bir huzurla doldum.

Bu tarz bir güven ilişkisini, sevgiyi sana da yaşatabiliriz umarım ve umarım sen de yanındayken kendini böyle bırakabildiğin, böyle huzur duyabildiğin aşklar yaşarsın, dostlar edinirsin.

Yalnız karda kaymak için arkasına geçecek birini beklemeni de istememem benim gibi. Kay gitsin işte, en fazla bir yerini kırar, evde birkaç hafta yatarsın. Biz de babanla seni bol bol şımartırız bu süre içinde. Yaşamın keyfini çıkarmak için biraz da cesaret gerekiyor. Benim gibi potansiyel evhamlı bir anneye inat. 

Yıllar sonra ilk kez

Babanla bir ilki yaşıyoruz. Kendisi yılda bir kere hasta olur ya da olmaz; ki genelde de çok hafif atlatır hastalıkları. Bense en az üç dört kez yaşarım özellikle kış hastalıklarını. Bu kez ikimiz de aynı anda hastalandık. Üstelik baban da benimle yarışacak derecede hasta. İşin tek kötü yanı bu kez tadını çıkara çıkara bakamıyorum ona ben de iyi olmadığım için. Normalde en ufak bir rahatsızlığını fırsat bilip çorbalarla, sütlerle ve onun tüm muhalefetine rağmen ilaçlarla kürler uyguluyorum. İlaçlara karşı olduğuna bakma, içmemek için direnir direnir sonra içmeye ikna olunca da iki tane ister. Sanırım ilaç içmeye değil tek bir ilaç içmeye karşı baban...

Yaşlandığımızda da hayat bugünkü gibi geçecek işte. O bir yerde yatacak ben onun bir yerine kafamı koyup yatacağım. Ben süte bal koymakta ısrar edeceğim baban bunun gereksizliğinden bahsedip huysuzlanacak. Sonunda sütü sade içip, üstüne bir kaşık bal yemesi konusunda anlaşacağız en kötü ihtimalle. Bir şekilde hep anlaşacağız, hep bir noktada buluşacağız. 

Babanla yaşlanmak da hastalanmak da korkutmuyor beni. 

Not: Biz böyle hastayken gelmezsin değil mi?

2 Ocak 2009 Cuma

Bir başka bahara kaldı vuslat

Canım benim, sana erkenden kavuşmanın hayaliyle gitmiştim Herman'a ama maalesef hayal kırıklığıyla geri döndüm. Sen 5 kilo da olsan 13 ocak gelmeden bir operasyon yapmayacağını söyledi çünkü. Beklenen doğum tarihine on gün kala olurmuş bu işler. Baban çok sevindi bu işe çünkü hep senin karnımda daha çok kalmanı, gerektiği zamanda gerektiği gibi gelmeni istiyordu. Ki sanırım normal olan da onun bu isteğiydi. 

Bu aralar fazlaca sancılar oluyor karnımda ve ben senin gelişinin yaklaştığını hissediyorum tüm "normal" beklentilere inat. Ve heyecanım her geçen gün biraz daha artıyor. Her sabah sana biraz daha yaklaşmış olarak uyanıyorum.

Kısa bir süre sonra uyanmalarımdan birinde tam karşımdaki karyolada seni mışıl mışıl uyurken göreceğimi hayal ediyorum.

2009 yılı en güzel uyanmaların, en yumuşak öpüşlerin yılı olacak. Gerçekten yeni ve gerçekten mutlu bir yıl bekliyor bizi...