29 Eylül 2011 Perşembe

Tanıdık yabancılar

Bazen bir yürüyüşte olmanın en büyük anlamı o an orada senin gibi düşünen insanlarla birlikte olmaktır. Umuttur bu. Yalnız olmamaktır... Seninle aynı şeye ağlayan, aynı şeye gülen, aynı şeyi düşünen, aynı kavga için mücadele eden insanlar güçlendirir seni.

Senin için bu blogu yazdığımda, herkese açmaya karar verdim. Ortak bir emeğin ürünü olsun istiyordum bu blog. Fakat ne yazık ki elimiz klavyeye pek varmadığından çok sevdiğim insanlar -baban da dahil- çok da yazmadılar. Ama belki ondan da önemli bir şey yaptılar; okudular. Benim seni büyütme serüvenime tanıklık ettiler, gözyaşlarıma, kahkahalarıma, geçmişime, hayallerime. Bana yalnız olmadığımı hissettirdi bu blogun sessiz sakin okuyucuları. Yalnız tanıdıklarım mı? Ne mutlu ki hayır. Bazen yolu bu bloga düşen biri hiç tanımadığı bu kadının ve senin yaşamına giriverdi. Haberimiz bile olmadan.

Bugün bizimle aynı şeylere gülebilen, aynı şeyler için gözyaşı dökebilen bir blog misafirimiz şöyle yazmış:
“Nereden, nasil baslayacagimi bilemez bir halde yazmak istedim size. Nasil geldim buralara bilmiyorum ama bloglardan bloglara ucarken gordum Firat icin yazdiklarinizi. Once soyle bir baktim. Ilk yazidan basladim sonra. 2 aksamdir,cok naif,cok mutlu,ask dolu,sevmenin ve sevilmenin cok guzel ,cok gercek anlatildigi bir roman okudum sayenizde.

Ailemi,dostlarimi,memleketi (ustelik hemseriymisiz de mersinden),binlerce kilometre uzakta birakip sevdigim adamin pesinde dolasiyorum.Ve onun isi geregi de bazi aksamlar tek basimayim. 2 aksamdir ,yine tek basima evde otururken oyle guzel isittiniz icimi,oyle cok aglattiniz ki beni, oyle sevdim ki sizi,kendimle ilgili bu detaylari paylasiyor olmam da ondan.
Uzatmadan, Firat'a, size ve butun sevdiklerinize hep sevgi dolu, saglikli,uzun omurler dilerim. Iyi ki yazmissiniz ve iyi ki tesadufen tanimisim hepinizi. E-mailinizi bulamadigim icin buradan aradim sizi ve kendimi tutamadim,yazmak istedim. Rahatsiz ettiysem affola.”

Ne kadar kıymetli değil mi? Seninle ben burada konuşuyoruz ve bizim yaşamımız bir başkasınınkine dokunuyor. Ve tam da bizim gibi seven, sevdiğinin peşinden cesaretle giden bir kadın gelip bizim yanımızda soluklanıyor. Küçük ama anlamlı bir çoğalma bu…

Bu blog senin için küçük bey evet; ama biraz da bizim için biliyor musun? Yalnız olmadığımızı hissetmek için; dostlarla sohbet için.

Kıskanmayasın, benim tatlı ve bu aralar bir o kadar da huysuz olan oğlum.
Bu blogdaki her kelimenin altı senin için çarpan minik kalplerle çiziliyor çünkü.

1 yorum:

Ozge Can Unal dedi ki...

Her biriniz oyle sanslisiniz ki,bu sevgi ve ask asi gibi korur insani her turlu dertten! Uzaklarda bir yabanci teyze olarak severek taniklik edecegim Firat oglanin hayatina,yazdiginiz surece.
Hep beraber, guzel gunler gorecegiz Firatcim,gunesli gunler!