Bugün işten sana gelirken kavak pamukları uçuşuyordu havada.
Kavaklar pamukluyor, kiraz geliyor; oğlumun ilk yazı yaşanmak için bekliyor.
Kiraz, deniz, kayısı, ilk sözler, ter, sıcak, karpuz, bir minik diş, şapka, terlik, hamak, ilk emekleme, köy, dağdan gelen sürü, yıldız dolu gökyüzü, dalından vişne...
Bu yaz biliyorum ki mutluluk vaat ediyor. Oğlumun bütün mevsimleri gibi...
Fonda Selda gencecik sesiyle türküler söylüyor, annenin içinden eşlik etmek geçiyor. Annen koynunda sen uyuyakalmak istiyor türküler söylerken. Bir yaz gününün akşamüstünde...
Sana söylemek için bir an önce ezberlemeliyim bu türküyü:
Gara dağda gar aldında ufağ ufağ mezerler
Yeddi ceset hetim hetim zap suyinde yüzerler
Hökümata arzeylesem azarlar
Ben ketumo
ben hetimo
Ben ne biçim votandaşşam, hoooyyy babooov?
….
Angara’da anayasso
Ellerinden öpiy hasso
Yap bize de iltimasso
Bu işin mümkini yoh mi, hoooyyy babooov?
….
7 Mayıs 2009 Perşembe
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder