Dün benim için tam bir hayal kırıklığıydı. General sadece 5 dakika inceledi seni ve bu beş dakika boyunca ne yüzünü, ne kolunu ne bacağını görebildik. Sana olan özlemimiz baki kaldı. Çıkışta babanı haftasonu bir tıp merkezine gidip seni görmeye ikna ettim. Yalnız "bak bu son" diye söz verdirdi bana... Artık kaçamak yapamayacağız gibi görünüyor...
Muayenede yine 15 gün önde gittiğin tespit edildi. Şimdiden 1084 gram olmuşsun şişko. General bir kere daha şeker testi istedi. Bu seferki de aç ve tokken ayrı ayrı yapılacak. Böyle giderse sen doğana kadar yaptırmadığım şeker testi kalmayacak. Dünkü görüşmede artık iri bebek olduğunun kesinleştiğini söyledi Herman. Bu aynı zamanda sezeryanın da kesinleşmesi sanırım. Oysa ki hep sen istediğin zaman ve normal yollarla dünyaya gel istemiştim. Ne bileyim randevu alıp doğum yapmaya gitmek tuhaf geliyordu bana. İş görüşmesine gider gibi... Plansız, sürprizli, telaşlı hayal etmiştim senin aramıza katılacağın günü. Bunu o kadar çok istiyordum ki geçen gün bir dergide normal doğumu plansız olduğu ve kontrolü kendisinde olmadığı için istemeyen bir kadının söyleşisini okurken çok şaşırdım. Aaa işin bütün keyfi orda diye...
Neyse öyle ya da böyle seni kucağımıza alacağımız gün hayatımızın en unutulmaz günlerinden biri olacak kesin.
Benim şişko ve tatlı oğlum...
16 Ekim 2008 Perşembe
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder