13 Kasım 2008 Perşembe

Tamir

Bugünlerde yaptığım işlerden dolayı, geride bıraktığım günlerden aklıma geleni paylaşmak istedim Fıratçığımm senle. 

Bozulan bi şeyi tamir etmek için oturduğumda işin başına, abin de takım taklavat gibi hazır bulunurdu. Bilirdi bi şeylerle uğraşacağımı, daha doğrusu uğraşacağını. Ta ki abin hevesini alana kadar bi iş yapmak mümkün değildi. Çok hosuma giderdi minicik elleriyle tornavida, pense ve çekiç tutuşu ve işe yoğunlaşması. Bozulan her ne ise, bozardı kafamı, ama abinin minicik ellerinde tornavidayı zar zor tutarak vida sıkmaya çalışması alırdı kafamın bozukluğunu, yerine sevinç yüklerdi. 

Fıratçığım, evi taşıdık, almış olduğumuz eşyaların montajını yapmak için haftalardir tuncay, eniştem, abin ve ben gecenin bi vaktine kadar yuzlerce vida sıkıyor, onlarca çivi çakıyoruz. Abini izlerken çaktırmadan geçmiş ve sen geldin aklıma. Montajını yapmakta zorlandığımda bozulan kafam nasıl da yerini çakır bi kafaya bıraktı. Seni düşündüm, bozulan kafamı nasıl tamir edeceğini düşündüm, içimi mutluluk kapladı.

Hiç yorum yok: