Geçtiğimiz günlerde sana anneannenle deden arasındaki zıtlıklardan bahsetmiştim. Ve biraz da babanla benim aramdaki... Bugün aklıma yine bir zıtlık geldi. Yemek kültürlerimiz. (Elbette bunları düşündüğümde yemekteydim). Dedenle anneannen çok zıt yemek kültürlerinden gelseler de ortak bir noktada buluşturmuş onları geçen yıllar. Deden Kürt, anneannense Arap. Bu iki halkın yemek kültürlerini de elbette içinde bulundukları ekonomik koşullar, ilişkiler belirlemiş. Kürt yemekleri neredeyse tamamen una dayalıyken; Arap yemekleri ete ve yağa dayanıyor. Bunlardan birkaç tanesini anlatayım sana. Hiçbirini yapmayı bilmiyorum ama una olan düşkünlüğüm beni her zaman Kürt yemeklerine daha yakın tutuyor.
Sir
Bir nevi ekmek ve ayran birlikteliği diyebileceğim bu yemek için öncelikle un ve su karıştırılarak fırında pişiriliyor. Elde edilen bu bir çeşit ekmek henüz sıcacıkken elleri yaka yaka küçük ve biçimsiz parçalara ayrılıyor. Üstüne sulandırılmış sarmısaklı yoğurt dökülüyor (sarmısaklı ayran denebilir). Ve ayranla ıslatılmış ekmek parçalarının üstüne son olarak tereyağ boca ediliyor. Neyse ki ediliyor çünkü yemek bütün lezzetini bence bu yağdan alıyor...
Sira piçikan
İsmini yanlış yazmışımdır kesin ama bu tarz bir şeydi işte ki en sevdiğim yemeklerden biridir. Farklı bir versiyonunu babanlar da yapıyordu. Benim bildiğim halinde haşlanmış patates tuzlanıyor ve bir harç hazırlanıyor. Büyük mantı dilimlerine konan harç üçgen olarak kapatılıyor. Mantılar haşlandıktan sonra süzülüyor ve üstüne tereyağ gezdiriliyor. Of of... Halana söyleyeyim de bir ara midelerimizi şenlendirsin. Ancak onun elinden gelir bu.
Bu kadar hamurun üstüne bir tane de arap yemeğini inceleyelim insanlık namına.
İyt
Yukardaki gibi okunuyor ama nasıl yazılıyor bilmem. Ben ömrümde bu kadar açgözlü bir yemek görmedim. Bu yemeğin malzemelerinde şöyle bir şey var: 1 adet koyun. Evet bir adet koyun kesiliyor, doğranıp kazana atılıyor. İçine bilmem ne kadar döğme ve nohut atılıyor. Tüm bunlar zavallı koyun etlikten çıkana kadar pişiriliyor ve koca koyunun nohut ve buğday içinde yok olduğu bu yemek afiyetle yeniyor. Tabii benim tarafımdan değil...
Gördüğün gibi oğlum, bir tarafta sadece unla ayrandan yapılan yemekler diğer tarafta koyunların cirit attığı bulamaçlar... Kardeşim birleştirin şu malzemeleri adam gibi eti unu dengede yemekler pişirin. Evet yavrum gerçekten de "yaşasın halkların ve onların yemeklerinin kardeşliği"
10 Kasım 2008 Pazartesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder