Biliyorsun kaç gündür şeker şüphesinden içim içimi yiyordu... Nihayet dün bütün gün hastanede kalmak pahasına öğrendik gerçekleri... İyi haber şu ki endişelendiğimiz gibi diyabetik durumlar söz konusu değilmiş... Yalnız annen diyabet için iyi bir adaymış. Hipoglisemi yani şekere karşı bir toleranssızlık mevcutmuş bünyesinde. Sen dogana kadar yapmam gereken çok basit; az az ve sık sık besleneceğim; karbonhidratlardan uzak duracağım ve egzersiz yapacağım. Aslına bakarsan bunları sen doğduktan sonra da yapmamda fayda var. Ve doktora göre mutlaka biraz kilo vermemde...
Artık iş sana düşüyor orda burda yaramazlık yapıp beni de bol bol peşinde koşturacaksın, seninle ilgilenmekten uzun uzadıya yemek yemeye vaktim olmayacak. Böylece dünyanın en keyifli işini yaparken, sana annelik ederken, kilo da vermiş olacağım. Gördüğün gibi etinden, sütünden yününden her şeyinden yararlanmanın peşindeyim.
8 Ekim 2008 Çarşamba
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
3 yorum:
annen istanbul dogumlu, ama aslen kayserilidir firatcigim.
Evet severiz biz Kayserililer severiz her şeyin etinden sütünden yararlanmasını...
Peki Cemal bu acı gerçeği çocuğa 18 yaşından sonra söylemeye karar vermemiş miydik :) O zaman ben de açıklıyorum. Babanın adı aslında Cemal değil Cemalettin Fıratçığım.
Kendisinin Yozgatlı olması da ayrı mevzu. Üstelik Yozgat'ın ileri gelen ailelerinden bile değil...
insan kaşınmasın, kaşıyan mutlaka bulunur. firatçiğim, kaşintin olunca sakin annenin yakininda durma. kendisi fena kaşir.
Yorum Gönder