29 Temmuz 2008 Salı

Yağmur yağdığında...

Bugün sabah gördüm ki insanın yaşamına renk katan biraz da küçük, küçücük zevkleri... Bir zamanlar yağmur yağdığında heyecanlanır; en yakın kapalı mekanda -özellikle de evde- sütlü kahve içmek için sabırsızlanırdım. Bu sabah tatlı bir yaz yağmuru eşliğinde işe gelirken çok özledim bu küçük zevkimi. Gelgelelim son zamanlarda canımın en son isteyeceği şey bir sütlü kahveydi... Yağmurda içerde olma keyfiyle yetindim...

Görülen o ki seninle birlikte kimi küçük zevklerimize hoşçakal diyeceğiz... Elbette çok daha büyüklerini yaşamak için. Yağmurlu havalarda seni kucağıma alıp, usul usul şarkı mırıldanırken camdan yağmuru izlemek gibi. 

Babana söyleyelim de o çok istediğimiz sallanan sandalyeyi evin en manzaralı penceresinin önüne koysun. Bütün yağmurları huzurla, mutlulukla izleyelim...

Hiç yorum yok: