15 Temmuz 2008 Salı

Öyle mutluyum ki...

Haftalardır kaygılar bırakmıyordu peşimi, bir an olsun her şeyin yolunda gittiğini düşünmeye çalışsam da sonrasında hep soru işaretli karamsar ihtimaller geliyordu aklıma. Taa ki Herman'ın bizim için büyülü olan o ekranında seni görene dek... Babanın dediği gibi kocaman olmuştun, artık tam bir bebektin. her ne kadar daha önceden izlemiş, fotoğraflara bakmış olsak da; kendi bebeğimizi öylece karşımızda görünce ikimiz de şaşkınlığımızı gizleyemedik. Bıraksalar seni bütün gün izleyebilirdik... Nitekim eve geldiğimizde ilk işimiz ultrason fotoğraflarını uzun uzun incelemek oldu. Baban biraz daha zorlasa pankreasını bile görecekti. Elinde bir kurşun kalem "şu şu mu? bu bu mu?" diye bakıp durdu sana. 

Ben en çok bacaklarını sevdim. Karnına doğru hafifçe çekmiştin. Parmakların mini minicikti. Göbeğin ise kocaman... O göbeği bir an önce öpücüklere boğmak için sabırsızlandım.

Dün babanı da beni de çok mutlu insanlar yaptın... Artık hayatımız böyle geçecek sanırım, sen iyi oldukça biz daha iyi olacağız.

Sen hep iyi ol e mi?


Hiç yorum yok: