22 Ağustos 2008 Cuma

Annelerin gözyaşları

Blogdaki kimi yazıları (itiraf ediyorum çoğu yazıyı) yazarken ya mutluluktan ya hüzünden ya da heyecandan gözyaşlarıma engel olamıyorum. Hatta öyle ki kimi yazıları dönüp bir daha okurken zorlanıyorum (bakınız annemle ilgili yazı, Muko dedenle ilgili yazı vb). 

Genelde yalnız dökmüyorum gözyaşlarımı; baban da yazıların bazılarında eşlik ediyor bana. Birkaç eşlikçimiz daha var; benim gibi karnında yavrusunu taşıyan anneler (anne adayı demiyorum çünkü varlığınızı öğrendiğimiz günden itibaren birer anneyiz biz). Sizler yaşamımıza çok farklı renkler katıyorsunuz. Bunlardan biri de bu birden akıveren gözyaşları... Sizinle birlikte iyice duygusallaşıyoruz; biraz hormonlardan biraz sevgi ve mutluluk fazlalığından. Ben mesela Heidi'yi izlerken Clara yürüdü diye ağlayabiliyorum. Olimpiyat madalyası almış birinin coşkulu sevinci gözlerimi doldurabiliyor. Nazlı teyzen de engel olamamış kendine "senin kapımızı aralayıp, yatağımıza geleceğin geceleri sabırsızlıkla bekliyorum" cümlesini okuyunca. O da bekliyor çünkü benim gibi, Nevra da ve aynı anda birçok kadın (ki hamile olunca anlıyorsun etrafta ne kadar çok hamile olduğunu)... Hepimiz sizin yaşamımıza katacağınız şeylerin heyecanıyla sürekli bir bekleyiş halindeyiz. Beklemesi bu kadar heyecanlıysa yaşaması nasıldır bilemiyorum... 

Fazla bekletmeyin diyemiyorum. Bekletin, tam zamanında sağlıklı tosuncuklar olarak girin yaşamımıza. Hiçbir bekleyişin sonu bu kadar güzel olmayacak ve hiçbir kavuşma bu kadar "değmeyecek" beklendiğine, değişilmeyecek başka şeylere...

Beklerken boş durmayıp bol bol süt ve sevgi biriktiriyoruz size. Ve sizin için daha çok gözyaşı dökeceğimizi şimdiden biliyoruz. Hep mutluluktan olsun...

Hiç yorum yok: