15 Ağustos 2008 Cuma

Bugün

Bugün seni göreceğimiz gün. Dolayısıyla çok mutlu ve heyecanlıyız. Ben dün de belirttiğim gibi kaygılıyım da. Saat 15'i bekliyoruz.

Bugün aynı zamanda anneannenin doğumgünü. Büyüdüğünde sen de göreceksin ki benim hayatımda çok büyük bir yer kaplar anneannen. Yıllardır birbirimizden farklı şehirlerde olmamıza rağmen hep yanyana gibiyiz. Öyle ki ne giydiğimi, ne yediğimi bile bilir çoğu zaman. Ve ne giydiğime de çoğu zaman kızar. 

Anneannen her şeyden önce dostumdur benim. Dostlarımdan önce onunla paylaştığım çok şey vardır. Ve genel olarak sınırları umursamayız birbirimizle sohbet ederken. Anneliğini de hep hissettirir elbet bana. Ki insan yaşamında ne büyük ihtiyaçtır bir anne... Güven, huzur, her daim süren bir sevgi.

Onun anneliğini en çok hissettiğim günlerden birini hiç unutamam. Deniz sezonu bitmek üzereydi. Kuzenimle yüzüyorduk, denizde bir kadın daha vardı. Kuzenim açıldı. Kadın hep boyu aşmayan yerlerde yüzme alıştırması yapıyordu. Ben de bu işte usta değildim. Derken kayanın yanına doğru gitti kadın. Oraların diğer taraftan daha derin olduğunu bilmiyordu. Çırpınmaya başladı. Ben yardım için yanına gittim. Sanki tutup çıkarabilecekmişim gibi. Kadın beni dibe batırdı, bu sefer de ben boğuluyordum. Sanırım paniklediğinden çok güçlüydü. Can havliyle kadına maalesef bir tekme atıp kurtuldum. Sonrasında konuşa konuşa sakinleştire sakinleştire kadını kıyıya kadar çıkardım. Kıyıda bayıldı zaten korkudan. Bense gayet iyiydim. Yazlığın girişinde güle oynaya olayı babamlara anlattım olayı "az kalsın ölüyordum ha, iyi yırttım" tonunda. Sonra yolda birkaç kuzene anlattım sanki çok sıradan bir olaymış gibi; şakalar yapıp gülüştük. Diğer balkonda teyzemlerle annem oturuyordu. Karşımda onu gördüğüm an hiçbir şey düşünmeden ve konuşmadan ağlamaya başladım. 

İşte o gün annemi en çok hissettiğim günlerden biriydi. 

Anneannen gerçekten iyi ki doğdu. Gelecek sene 15 ağustosta sürpriz yapıp yazlığın kapısına dayanalım. Ne dersin?


Hiç yorum yok: