Gecmis:
Sanirim iki sene onceydi. Yine cok isimiz vardi, yine cok duzelti yapiyorduk, yine ara sira agliyor, ama illa ki, agladiklarimizin toplamindan daha cok guluyorduk. Annenin onunde bir tomar yazi vardi, okusunda duzeltsin icin. Roportaj veren amcalardan birinin adi geciyor yazida: Cemil Ozkan. Annen ne yapti dersin? Tamamen otomatik, icgudusel, kasitsiz, artik ne dersen oylesine bir tavirla, roportaj veren adamin adini "Cemal Ozken" olarak duzeltti. O gun anladim; baban annenin hayatina ait butun "duzgun"luklerin toplamiydi. O gun anladim, annenin bir tukenmez kalemi var, her gun kullandigi plastik kalemlerin aksine, hic bir yerde kaybetmedigi, yere dusurmedigi... O gun anladim cocuk, sen cok sansli bir insan olacaktin.
Simdi:
Gecmislerin toplami, insanin simdisidir; insanin "simdi"si ise onun "gelecegi"nin ipucunu verir. Ben bunu biliyorum ya, senin icin oyle mutluyum ki. Cunku simdi senin icinde saklandigin ve buyuyunce ne kadar korunakli oldugunu daha iyi anlayacagin yer var ya... Orada olusun "simdiye" ait ve bu "simdi"yi olusturan gecmis, cok dolu. Kocaman sevgiler, kocaman ozlemler, kocaman umutlar, kocaman uzuntuleri asan kocaman iki insan. Iste bu yuzden senin "simdi"n cok ama cok rahat. Aklin basina geldiginde, seni hazirlayan tum gecmisini ve simdini dusun cocuk. Dusun ve seni hak eden o dolu gelecekten asla vazgecme.
Gelecek:
Beklemek her zaman zor burada. Ne olursa olsun insan hep bir seyleri bekliyor, umuyor. Simdi sen oyle cok ama oyle cok umuluyorsun ki. Oyle cok bekleniyor ve tahmin edemeyecegin hatta benim bile tahmin edemeyecegim kadar ozleniyorsun ki... Bir cocuk icin anneyi mutlu etmek oldukca kolaydir. Bunu bil ve buraya gozlerini ilk actiginda agla cocuk. Cok agla, saglikla agla. Bil ki sen, aglamanla bile onu cok mutlu edecek tek varliksin.
Bu olsun (dilek niyetine):
Yenidogan icin dilenecek guzelliklerin haddi hududu yoktur. Cevrende butun bu iyilikleri senin icin dileyen cok insan var. Ilk basta da soyledim ya, senin sansli bir cocuk oldugunu daha sen annenin babanin aklina dusmeden once bile biliyordum ben. Benim de senin icin dileyecek cok seyim var, guzel ve iyi bir insan olman gibi. Ama bir sey daha: Umuyorum ki yakininda ya da uzaginda guzel olan, iyi olan hic bir insani iskalamazsin. Cunku bu cok aci bir sey. Ben bunu anneni tanidiktan sonra anladim biliyor musun? Birileri de belki benim icin "iskalamama" dilegi dilemistir ki ben anneni iskalamadim. Ama iskalayanlari gordum. Ona cok yakin olsalar da baska bir pencereden baktiklari icin, kafalarini "insan"liga cevirmedikleri icin annenin guzelligini bir sekilde tecrube etmeyen insanlar bildim ve onlar icin cok uzuldum. Umuyorum ki yakininda, otende, berinde olan ve fakat senin ozune gozlerini kapamis kimseler, karsit safta yer alsalar da senden, her seye ragmen senin guzelligini gorebilirler.
Bu da olsun (uc dilek hakkimiz var diye biliyorum):
Cocuk en cok da bu aklinda kalsin: Kocaman bir hayat oldugunu umuyoruz onunde. Bizler bu kocaman hayatinda nereye kadar senin yaninda bir sekilde yer aliriz bilemiyorum fakat sen kendi yolunda, insana ait her seyi yasayacaksin. Insana ait her olayi ve her olguyu. Ne yasarsan yasa, ne duyarsan duy layikiyla olsun. "Afilli bir raconla" yuru bu yolda. Bu kisacik yolda superstar ol diyorum cocuk! Hayat seni el ustunde tutsun.
Elin degmisken bunu da olduruver be haci:
Bu hayatta en az, guldugum ve guldurdugum insanlarin toplami kadar cok gulmeni dilerim.
Imza: Dunyanin en supersonic duygusu Tuyku Teyzen.
23 Eylül 2008 Salı
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
1 yorum:
Tuyku cadısı, ağlatmaya mı niyetlisin beni... Yazılarına koyduğun ara başlıklar kadar güzel yazmışsın. Ve birlikte yaptığımız otobüs yolculukları gibi tadı damağımda kaldı.
Oğlumuzun hep yanında yöresinde ol. Hatta ateş böceğini üçümüz birlikte söyleyip bir üst mertebeye ulaşalım.
Üst mertebe diyorum ki kendinden geç gönüllerimizin porof'u... :)
Yorum Gönder